temerrüt faizi ne demek?
- Borcun zamanında ödenememesi sonucu daha sonra ödenen ek faiz.
- Bk. gecikme faizi
Default interest.
Moratory interest.
Past due interest.
gecikme faizi
- Borcun vadesinde ödenmemesi durumunda yasa ya da sözleşmeden doğan parasal yükümlülük biçimindeki ek ödeme.
Interest for default, default interest interest on arriers, penal interest.
temerrüt etmek
- Kafa tutmak.
To be obstinate.
To be perverse.
To be recalcitrant.
To be in default.
temerrüt
- Dikkafalılık, kafa tutma, direnme.
- Ek faiz ödememe durumu.
- Herhangi bir sebebe dayanmaksızın borcu ödememekte direnme, direnim.
Default.
Obstinacy.
Perverseness.
Recalcitrance.
Failure to meet a financial obligation.
Default in delivery.
faz
- Elektrik geriliminde evre.
- Evre
- Bk. evre
- Her tarafı aynı homojenlikle olan, sınırları tanımlanabilen, diğer fazlardan fiziki olarak ayrılabilen sıvı, gaz veya katı sistemin bir parçası.
- Bir alternatif akımda elektrik pulslarının ardarda gelmesi.
- Mikroorganizmaların büyümesinde bir safha.
- Bir şeyin gözle görünen kısmı.
- Evre.
- Bir sistemin fiziksel, kimyasal veya mekanik olarak ayrılabilme durumu.
- Elektrodiyagnostik kayıtta bir daganın en alt çizgiye ardışık olarak iki ke erişmesi arasındaki dönem.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
temerrüt etmektemerrüttemerrüdtemerrüde düşmetemerrüntemerrüştemerruhtemerruktemerruttemerarioustemeritytemerküztemerküz etmektemerküz kampıfaizi mürekkepfaizin aktifleştirilmesifaiziyle iade etmekfaizfaiz arakazancıfaiz arbitrajıfaiz değerdeşliği kuramıfaiz dışı bütçe dengesifaidefaidemendfaiencefaihfaik