temerrüt etmek ne demek?

  1. Kafa tutmak.
  2. (en)To be obstinate.
  3. (en)To be perverse.
  4. (en)To be recalcitrant.
  5. (en)To be in default.

kafa

  1. İnsan başı, ser.
  2. Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü.
  3. Bellek.
  4. Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu.
  5. Mekanik bir bütünün parçası.
  6. Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin, bellek
  7. Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet
  8. Elektrik ya da akustik dalgaları saptayan ya da okuyan, özellikle ses aygıtlarında, mıknatıslı görüntü aygıtlarında ses ve görüntüyü saptama ve okuma işini gerçekleştiren değiştirgeç.
  9. Bk. baş
  10. Yumuşak kuru ot. (Osmanlıca'da yazılışı: kaf'a)

temerrüt faizi

  1. Borcun zamanında ödenememesi sonucu daha sonra ödenen ek faiz.
  2. Bk. gecikme faizi
  3. (en)Default interest.
  4. (en)Moratory interest.
  5. (en)Past due interest.

temerrüt

  1. Dikkafalılık, kafa tutma, direnme.
  2. Ek faiz ödememe durumu.
  3. Herhangi bir sebebe dayanmaksızın borcu ödememekte direnme, direnim.
  4. (en)Default.
  5. (en)Obstinacy.
  6. (en)Perverseness.
  7. (en)Recalcitrance.
  8. (en)Failure to meet a financial obligation.
  9. (en)Default in delivery.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

temerrüt faizitemerrüttemerrüdtemerrüde düşmetemerrüntemerrüştemerruhtemerruktemerruttemerarioustemeritytemerküztemerküz etmektemerküz kampıetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın