temas etmek ne demek?
- Dokunmak, değmek
Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı.
Ö. Seyfettin - Değinmek, sözünü etmek, bahsetmek.
Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik.
Y. K. Beyatlı - Görüşüp konuşmak.
- Cinsel ilişkide bulunmak.
- Contact.
- Touch.
temas eder
- Touches
temas elektrodları
- Prods
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
temas edertemas elektrodlarıtemas engelitemas engellemesitemas açısıtemas alanıtemas basıncıtemas dermatititemas dermatitisitemastemas duyarlılığıtematema değiştirtema ile ilgilitema kataloğutema seçetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme