temas ne demek?
- Değme, dokunma (I), dokunuş (I).
- Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet
Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır.
S. F. Abasıyanık - Değinme, sözünü etme, bahsetme.
- Gidip gelme, ulaşım, bağlantı.
- Dokunma.
- Bk. değme
- Bk. değini
- (Bak: Temass)
Contact.
Touch.
Communication.
Contiguity.
Feel.
Brush.
değme
- Her, herhangi bir, gelişigüzel, rastgele
- Seçkin, seçme.
- Değmek işi, temas.
- Bir ya da birçok elektrik çevrimini bütünlemek için düzenlenmiş özel ulama yeri.
- Bir ya da birçok elektrik çevrimini bütünlemek için düzenlenmiş özel ulama yeri.
- Bir elektrik çevrimini bütünlemek için iki çevrim öğesinin birleşmesi.
Every.
Touch.
Contact.
Berührung
temas açısı
- Bk. değme açısı
temas alanı
Contact area.