telaffuz etmek ne demek?
- Söylemek
Bir türlü sesi çıkamıyor ve başka bir tek kelime daha telaffuz edemiyormuş.
A. Ş. Hisar - To pronounce.
- Enounce.
- Enunciate.
- Get get one's tongue round.
söylemek
- Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak
- Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak
- Yapılmasını istemek
- Türkü, şarkı vb. okumak
- Yazmak, düzmek.
- Haber vermek
- Önceden bildirmek, tahmin etmek
- Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak
- Bade.
- Tell.
telaffuz edememek
- Lisp.
telaffuz ederek
- Enunciating
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
telaffuz edememektelaffuz ederektelaffuz edilemeyentelaffuz edilemeztelaffuz edilmektelaffuztelaffuz benzerliğitelaffuz bozukluğutelaffuz cihazıtelaffuz edilmeyentelatela ile beslemektela işlemektela koroidea ventrikuli kuartitela koroidea ventrikuli tersiyietmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme