telaş ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Herhangi bir sebeple acelecilik

    Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık.

    Haldun Taner

    Ne bu telaş, daha çok zamanımız var.

    -
  2. Kaygı, tasa, sıkıntı, endişe

    Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı.

    H. E. Adıvar
  3. Şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa

    O günü vapurda bulunup da hanımların telaşını görseydiniz.

    R. N. Güntekin

    Herkes yağmur telaşı içindeydi. Islanmış, çamurlanmış, dört bir yanımdan geçiyorlardı.

    Nezihe Meriç
  4. (en)Flurry.
  5. (en)Alarm.
  6. (en)Hastiness.
  7. (en)Panic.
  8. (en)Rush.
  9. (en)Whirl.
  10. (en)Fuss.
  11. (en)Excitement.
  12. (en)Fussiness.
  13. (en)Fever.
  14. (en)Flap.
  15. (en)Flutter.
  16. (en)Helter-skelter.
  17. (en)Precipitance.
  18. (en)Precipitancy.
  19. (en)Precipitateness.
  20. (en)Precipitation.
  21. (en)Racket.
  22. (en)Taking.
  23. (en)Bustle.
  24. (en)Commotion.
  25. (en)Directness.
  26. (en)Discomposure.
  27. (en)Disturbance.
  28. (en)Dither.
  29. (en)Ferment.
  30. (en)Fluster.
  31. (en)Haste.
  32. (en)Hurry.
  33. (en)Hustle.
  34. (en)Stew.
  35. (en)Stir.
  36. (en)Sweat.
  37. (en)Trepidation.
  38. (en)Turmoil.
  39. (en)Flatter.
  40. (en)Agitation.
  41. (en)Fidget.
  42. (en)Hurry skurry.
  43. (en)Pother.
  44. (en)To do.
  45. (en)White heat.
  46. (en)Worry.

telaş almak

  1. Herhangi bir nedenle heyecanlanmak, endişelenmek, acele etmek.

telaş etmek

  1. Sıkıntı duyarak acele etmek, endişelenmek, telaşlanmak.
  2. (en)Bustle.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

telaş almaktelaş etmektelaş göstermektelaşa düşmektelaşa düşürmektelaşa gelmektelaşa vermektelaşçıtelaşetelaşe müdürütelatela ile beslemektela işlemektela koroidea ventrikuli kuartitela koroidea ventrikuli tersiyi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın