tekzip etmek ne demek?
- Yalanlamak, doğru olmadığını açıklamak
Öyle bir şey uydur ki çabuk tekzip edilemesin.
P. SafaErtesi günü bazı gazeteler bu haberin bir noktasını yarı resmî bir ağızla tekzip ettiler.
T. Buğra To declare sth to be false.
To deny.
To disclaim.
To call sb a liar.
To show sb to be a liar.
To make a formal denial of a declaration.
Confute.
Contradict.
Controvert.
Impugn.
Return a denial.
tekzip edilmemiş
Uncontroverted
tekzip
- Yalanlama
Denial.
Contradiction.
Denial yalanlama.
Declaring sth to be false.
Disclaimer.
Calling sb a liar.
Confutation.
Dementi.
Impugnment.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.