tek ne demek?
- Eşi olmayan, biricik, yegâne
Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir.
Y. Z. Ortaç - Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri
Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının ucuna sürünüyordu.
M. Ş. Esendal - Bir kadeh içki.
- Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar.
- Yalnızca.
- Hiç, hiçbir
Tek kelime konuşmadan bu yokuşu indik.
R. H. Karay - İki ile bölünemeyen (sayı).
- Sessiz, hareketsiz, uslu.
- Biricik, eşi olmayan.
- Koşma, seğirtme.
- Only.
- Single.
- Unique.
- Solitary.
- Individual.
- Exclusive.
- Lone.
- Singular.
- Sole.
- One and only.
- Fellow.
- Mono-.
- Uni-.
- Homo-.
- Homeo-.
- Homoeo-.
- Isolated.
- Particular.
- Solo.
- Alone.
- Merely.
- Single thing.
- Only once.
- Unrivaled.
- Inimitable.
- Simple.
- Uneven.
- Unit.
- Unitary.
- Mono.
- Siberian ibex.
tek 8
- Alıcıda doğrudan doğruya 8 mm olarak kullanılan 8 mm'lik film çeşidi.
- Single-8 (mm film), single run 8 mm film.
- Single-8-mm-Film
- Single 8
tek 8 alıcı
- Tek 8 filmi kullanabilen alıcı.
- Single-8-camera.
- Single-8-Auf-nahmekamera
- Caméra pour single 8