tekdir etmek ne demek?
- Azarlamak, paylamak.
Böyle manasız şeylerle uğraştığın için seni biraz tekdir ediyordum.
R. N. Güntekin - To reprimand, to chide.
tekdir kabilinden
- Reprehensive
tekdir
- Azarlama, paylama
- Azarlamak.
- Bk. kınama
- Reprimand.
- Severe reproof.
- Upbraiding.
- Dressing down.
- Punishment.
- Rating.
- Reprehension.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tekdir kabilindentekdirtekdirattekdihtekdikimtekdillitekdilli tokatekdilliliktekdaltekdeğerlitekdeğişken çözümlemesitekdelikli memetekdeliklilertektek 8tek 8 alıcıtek adamtek adam gösterisietmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme