tecavüz etmek ne demek?
- Başkasının hakkına el uzatmak.
- Saldırmak, hücum etmek; aşmak, geçmek.
Bu adam canımı sıkacak bazı şeyler söyledi sonra eliyle tecavüz etti.
R. N. Güntekin - Namusa sataşmak.
Burada kadınlar erkeğe tecavüz ediyorlar.
A. Gündüz - Aşmak, geçmek.
- Overstep.
- [tecavüz etmek] rape, attack, abuse, aggress, assault, break into, encroach, encroach on, entrench upon, impinge, infringe, interfere with, intrude, outrage, ravish, shame, trench on, trench upon, violate.
- Rape, attack, abuse, aggress, assault, break into, encroach, encroach on, entrench upon, impinge, infringe, interfere with, intrude, outrage, ravish, shame, trench on, trench upon, violate.
- Trespass.
tecavüz etme
- Violation.
tecavüz eden adam
- Rapist
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tecavüz etmetecavüz eden adamtecavüz edilebilirtecavüz bildirmek istiyorumtecavüz bildirmek istiyorum.tecavüztecavüz kurbanıtecavüzattecavüzcütecavüzde bulunmaktecavübtecavültecavürtecavez annatecavifetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme