tebellür etmek ne demek?
- Billurlaşmak.
- Belirmek.
Müzakeremiz neticesinde de kuvvetli bir hükûmet esası tebellür etmiş bulunuyor.
M. Ş. Esendal
tebellür
- Billurlaşma.
- Belirme.
- Billurlaşmak. Parlak, şekilli olup ve donup katılaşmak.
- Crystallization.
- Becoming clear or manifest.
tebellüc
- Sabah yeri ağarmak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.