tebelleş etmek ne demek?
- Birini veya bir şeyi birinin başına bela etmek
... hanım evladını tepemize tebelleş eden kendisidir.
A. İlhan
tebelleş olmak
- Bir kimsenin yanından ayrılmamak, onun başına dert olmak, musallat olmak.
- To pester.
- To plague.
tebelleş
- İstenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan.
- Birbirine geçmiş, karmakarışık, karışmış.
- Importunate.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.