tasdik etmek ne demek?
- Doğrulamak
Bütün kadınlar da bu iki şahidi tasdik ettiler.
A. Gündüz - Onaylamak.
Hazır olanlar, bilgiçlik tasladılar, tasdik ettiler.
N. ArazBelgeleri tasdik ettirmen gerekiyor.
- - Sanction.
- Validate.
- Affirm.
- Certify.
- To affirm.
- To approve.
- To attest.
- To ratify.
- To sanction.
- To verify.
- To authenticate.
doğrulamak
- Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
- Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak.
- Bir önermenin doğruluğunu ya da yanlışlığını saptamak ereğiyle olayları inceleyip araştırmak.
- Hold with.
- Confirm.
- Corroborate.
- Attest.
- Certify.
- Verify.
- Affirm.
tasdik etme
- Attesting
tasdik ettirmek
- Onaylatmak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tasdik etmetasdik ettirmektasdik edicitasdik edilmektasdik edilmistasdiktasdik beratlarıtasdik mührütasdik olunurtasdikantasditastas biçimli projektörtas delecek kalemtas dolusutas gibietmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme