tarzda ne demek?
- Wise
wise
- Bilge, bilgili
- Usul, tarz, suret, yol, yöntem
- Akıllı, tedbirli
- Arif, irfan sahibi
- Tarzda
- Tecrübeli, bilgin olan, ferasetli
- Bilgece
- Mahir, usta
- Haberdar etmek, bilgi vermek
- Gibi, tarzında
tarz
- Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil
- Bir kimse için özel anlatım biçimi
- Güzel sanatlarda üslup, stil.
- Yüklemin bildirdiği zamanı görülen geçmişe, duyulan geçmişe ve dilek şart kipine aktararak elde edilen birleşik fiil kipi. Bil-iyor-du, bil-iyor-muş, bil-ir-se gibi. Bu örneklerde, fiildeki oluş ve kılışı şimdiki zamandan geçmiş zamana ve şarta aktararak fiilintarzını oluşturan öge eski er- fiilidir: bil-e-yorur er-di > bil-iyor-du, kel-miş er-di > gel-miş-ti, tut-ar er-se >tut-ar-sa vb.
- Usul, şekil, üslub.
- Style.
- Method.
- Manner.
- Form.
- Angle.
tarz bildiren eylemlik
- Eylemin oluş tarzını bildiren ve (-iş) ekiyle kurulan eylemlik: Gülüş (gül-üş) , yürüyüş (yürü-y-üş) , gidiş (git-iş) vb.