tartma ne demek?
- Güreşte rakibi kucağa alıp ayağını yerden kesme.
- Baş örtüsü, yemeni.
- Tartmak işi.
- Güreşçiyi kucağa alıp ayağını yerden kesme.
Weighing.
Pondering in the mind.
Assay.
tartma şişesi
- Analitik numunelerin saklanması ve tartılması için kullanılan küçük ve hafif bir kap.
Weighing bottle.
Verre de pes
tartmak
- Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak.
- Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak.
- Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek
- Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek
- Dikkatle incelemek, değer biçmek
Weigh.
Weigh out.
Measure.
Scale.
Balance.