tartışarak halletmek ne demek?
- Thrash out.
thrash
- Dövmek, dayak atmak
- Kamçılamak, kırbaçlamak
- Harman dövmek
- Fırtınalı rüzgârda denize karşı seyretmek
tartış
- Tartma işi veya biçimi.
- Armağan.
- [tartışmak] argue, discuss, dispute, debate, negotiate, wrangle, have words with smb., altercate, bicker, brawl, bust, canvass, contend, controvert, join issue with smb., take issue with smb., jangle, moot, have a row with, set to, have a set to, spar.
tartış web shrb
- Discuss web wiz
halletmek
- Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak
- Çözmek.
- Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak.
- Bir cismi bir sıvı içinde eritmek.
- Cinsel ilişki kurmak.
- Bir yemeği yenecek duruma getirmek.
- Bir yüzü balta, bir yüzü kazma olan araç.
- Solve.
- Resolve.
- Arrange.