halletmek ne demek?

  1. Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak

    Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp halletti.

    M. Ş. Esendal
  2. Çözmek.
  3. Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak.
  4. Bir cismi bir sıvı içinde eritmek.
  5. Cinsel ilişki kurmak.
  6. Bir yemeği yenecek duruma getirmek.
  7. Bir yüzü balta, bir yüzü kazma olan araç.
  8. (en)Solve.
  9. (en)Resolve.
  10. (en)Arrange.
  11. (en)Adjust.
  12. (en)Figure out.
  13. (en)Work out.
  14. (en)Get things done.
  15. (en)Sort out.
  16. (en)Overcome.
  17. (en)Untangle.
  18. (en)Untwist.
  19. (en)Manage.
  20. (en)Clear up.
  21. (en)Compound.
  22. (en)Dispatch.
  23. (en)Dispose of.
  24. (en)Dissolve.
  25. (en)Hurdle.
  26. (en)Lay on.
  27. (en)Lick.
  28. (en)Polish off.
  29. (en)Sort.
  30. (en)Square.
  31. (en)Surmount.
  32. (en)Unriddle.
  33. (en)Untie.
  34. (en)Untw.
  35. (en)Clinch.
  36. (en)Conclude.
  37. (en)Obviate.
  38. (en)Settle.
  39. (en)Straighten.
  40. (en)To solve.
  41. (en)To settle.
  42. (en)To explain.
  43. (en)To analyze.
  44. (en)To work out.
  45. (en)To sort sth out.
  46. (en)To straighten sth out.
  47. (en)To resolve.
  48. (en)To clinch.
  49. (en)To dissolve.
  50. (en)To melt.
  51. (en)To complete.
  52. (en)To finish up.
  53. (en)To dispatch.
  54. (en)Adjudicate.
  55. (en)To find a solution for.
  56. (en)To put on the right trade.
  57. (en)To dish up.
  58. (en)To serve.

halletme

  1. Halletmek işi
  2. Bk. çözme
  3. (en)Solution, settlement, solving, working-out, working, adjustment, removal.

halletmemek

  1. (en)(neg. form of halletmek) solve, resolve, arrange, adjust, figure out, work out, get things done, sort out, overcome, untangle, untwist, manage, clear up, compound, dispatch, dispose of, dissolve, hurdle, lay on, lick, polish off, sort, square, surmount, unriddle, untie.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

halletmehalletmemekhallettirmekhallettirmemekhallehalledallahhalledenhalledilebilirhalledilemez
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın