takti etmek ne demek?
- Parçalara ayırmak.
- Bk. kesimlemek
kesimlemek
- Tomruktan kereste elde etme.
- Bir dizenin tartısını denetlemek için, tartının çeşidine ve örneğine göre, adımlara ayırmak, hecelerini saymak, duraklarını yoklamak gibi işler yapmak (KESİMLEME, Takti, Scansion).
- Sawing.
- Scander
takti
- Kesme, parçalama.
- Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma.
- Kesme. Kesilme. Parça parça etme. Parçalara bölme.
- Affix, fixate, attach, fix, stick, hook, set, wear, bother, hang, hang on, hitch, infix, snag.
taktib
- Kaş çatıp yüz ekşitme.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.