takır takır ne demek?
- Sert ve kuru.
- "Takırtı" sesi çıkararak
Etrafından, üstü başı perişan, takır takır, takunyalı adamlar geçiyordu.
Ö. Seyfettin - Sert ve kuru biçimde.
- Zarf.
sert
- Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı.
- Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen
- Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı.
- Güçlü kuvvetli
- Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı.
- Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan
- Gönül kırıcı, katı, ters
- Hırçın, öfkeli, hiddetli, gönül kırıcı
- Aşağı getirmek.
- Sertlik özelliği gösteren.
takır tukur
- Sert ve kuru.
- Kaba bir "takırtı" sesi çıkararak.
- Sert ve kuru biçimde.
- Rattling.
takır
- Çöller ve yarı kurak bölgelerde, yağışlı mevsimde sığ ve tuzlu bir göl ya da bataklık durumuna gelen, kapalı, dibi tuzlu tortularla kaplı çukur.
- Salt lake.
- Sebhka "lac temporaire salé"
takır
- Çöller ve yarı kurak bölgelerde, yağışlı mevsimde sığ ve tuzlu bir göl ya da bataklık durumuna gelen, kapalı, dibi tuzlu tortularla kaplı çukur.
- Salt lake.
- Sebhka "lac temporaire salé"