takı ne demek?
- Çoğunlukla evlenen veya nişanlanan birine armağan olarak verilen küpe, bilezik, yüzük, zincir gibi şeylerin tümü.
- Kadınların ziynet eşyası.
- İsmin başka bir kelime ile ilgi kurmak üzere aldığı durum eki.
- Cümleler ile kelimeler arasında ilişki kurmaya yarayan kelimeler.
- (Derleme.. hal ekleri, isim halleri ekleri) Adın, başka bir sözcükle ilgi kurmak üzere aldığı ek. Türkçede -i, -e, -de, -den, -in ekleritakıdır: Eve (ev-e) , evde (ev-de) , evden (ev-den) , evi (ev-i) , evin (ev-in) vb. (bk. ad durumu eki).
- Jewelery.
- Ornament.
- Affix.
- Ending.
- Formative.
- Garniture.
- Ornamentation.
- Particle.
- Postposition.
- Trappings.
- Colours.
- Jewel.
- Wedding present.
- Suffix.
- Case ending.
- Gift of jewelry.
- Piece of jewellery pinned or otherwise attached to a girl at her engagement.
- Substituent.
- Suffixe de cas
takı mualla
- Yüksek şerefe. Yüksek kubbe. (Osmanlıca'da yazılışı: tâk-ı muallâ)
takıcı
- Alıcıya boş filmin takılıp, kullanılan filmin çıkarılması işini gerçekleştiren, boş ve dolu filmleri koruyan kimse.
- Film loader, loader (boy), second assistant cameraman.
- Zweiter Kameraassistent
- Deuxième assistant-opérateur adjoint (de prise de vues)