takılma ne demek?
- Takılmak işi
- Lark.
- Trip.
- Banter.
- Chaff.
- Leg pulling.
- Leg pull.
- Persiflage.
- Tease.
takılmak
- Takma işi yapılmak
- Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak
- Bir yerde bir süre kalmak
- Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak
- Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak
- Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek.
- Sataşmak, söz atmak.
- Rolünü şaşırmak, duraksamak, unutmak.
- Pull smb.'s leg.
- Be attached.
takılmak
- Takma işi yapılmak
- Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak
- Bir yerde bir süre kalmak
- Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak
- Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak
- Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek.
- Sataşmak, söz atmak.
- Rolünü şaşırmak, duraksamak, unutmak.
- Pull smb.'s leg.
- Be attached.
takılmamak
- (neg. form of takılmak) be attached, be affixed, catch, hook, hang out, stick, stick around, chip, tease, banter, kid, chaff, guy, haunt, impose oneself on, jam, jam in, jolly, josh, lark, lark about, lark around, lock, lock on, rally, rib, rot, snag, sport.