tabip ne demek?
Kökeni: Arapça
- Hekim
Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım.
Halit Ziya Uşaklıgil - Physician.
- Doctor.
- Physician hekim.
- Doktor.
hekim
- Tıp doktoru.
- İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor.
- Veteriner hekimi
- Hikmet sahibi kişi, filozof.
- Doktor, tabip, bilge kişi.
- (Bak: Hakim)
- Doctor.
- Physician.
- Tabip.
- Leech.
tabiplik
- Hekimlik, doktorluk.
- Being a medical doctor.
- Office of a government doctor.
tabi
- Bir kimsenin, bir kuruluşun, bir devletin etkisi altında, güdümünde olma durumu
- Basıcı.
- Yayımcı.
- Elbette, doğal olarak, işin gereği olarak, tabii.
- Bk. kol akarsu
- Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden.
- Bk. değişken
- Sock with a separation for the big toe; worn with thong sandals by the Japanese.
- White sock-like garments worm by monks, nuns, and other seniors for gakki and other special services.
- Subject to.