tabi ne demek?
- Bir kimsenin, bir kuruluşun, bir devletin etkisi altında, güdümünde olma durumu
Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu.
P. Safa - Basıcı.
- Yayımcı.
- Elbette, doğal olarak, işin gereği olarak, tabii.
- Bk. kol akarsu
- Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden.
- Bk. değişken
- Sock with a separation for the big toe; worn with thong sandals by the Japanese.
- White sock-like garments worm by monks, nuns, and other seniors for gakki and other special services.
- Subject to.
- Subject.
- Dependent.
- Dependant.
- Adjective.
- Subordinate.
- Linked.
- Certainly.
- Sure.
- Surely.
- Servant.
- Ancillary.
- Dependent on.
- Contingent on.
- Bound by.
- National.
- Citizen.
- Vassal state.
- Appurtenant.
- Consequent.
- Incident.
- Subordinated.
- Split toed socks worn by senior instructors.
- Toed sock.
kol akarsu
- Anaırmağa karışan akarsu, bkz. ikincil kollar.
- Tributary.
- Affluent
tabi berat
- Bk. bağlı bulgu belgesi
tabi çocuk
- Bk. bağımlı çocuk
Yorumlar
4. MADDE TAMAMEN YANLIŞ
TABİ İLE TABİİ ,TAMAMEN İKİ FARKLI ANLAMDADIR