taşma ne demek?
- Taşmak işi.
- Akarsu yatağından çıkarak çevresini kaplama.
- Overflowing.
- Outpouring.
- Overflow.
- Outpour.
- Outburst.
- Gush.
- Ebullition.
- Surge.
- Overbrimming.
- Running over.
- Flush.
- Flushing.
- Boilover.
- Surve.
- Streaming.
- Flux.
- Super flux.
- Effusion.
- Efflux.
- Projection.
- Project.
- Backup.
- Overhanging.
- High water.
taşmak
- Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
- Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak.
- Bir yere veya şeye sığmamak
- İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak.
- Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak
- Overflow.
- Run over.
- Boil over.
- Pour out.
- Spill over.
taşma borusu
- Açık depoda, çok gelen suyu dışarı taşıran boru.
taşma proteinüri
- Amilaz, lizozim gibi düşük molekül ağırlıklı plazma proteinlerinin plazmada çok fazla miktarda bulunması sonucu biçimlenen proteinüri.
- Overflow proteinuria.