taç giymek ne demek?
- Tahta çıkmak.
- To be crowned.
tahta
- Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç.
- Bu ağaçtan yapılmış
- Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme
- Sebze bahçelerinde ayrılan küçük yer.
- Kara tahta.
- Bk. ağaç
- Uzunluğu 2-5 m., genişliği 10-30 cm., kalınlığı 1-10 cm. arasında değişen kereste.
- Bk. tahta
- Blackboard.
- Wooden.
taç giyme
- Crowning, coronation.
taç giyme töreni
- Hükümdar olacak kimsenin başına tacını giydirerek hükümdarlığının resmen ilanı amacıyla düzenlenen tören
- Coronation.
giymek
- Örtünüp korunmak için bir şeyi vücuduna geçirmek
- Ağır söz veya hakareti, küçültücü davranışı ses çıkarmadan dinlemek.
- Wear.
- Put on.
- Slip on.
- Draw on.
- Dress.
- Slip.
- To wear.
- To have sth on.