giymek ne demek?
- Örtünüp korunmak için bir şeyi vücuduna geçirmek
Kapalı çarşı zevkine göre alafranga sayılabilecek bir entari giymişti.
O. V. Kanık - Ağır söz veya hakareti, küçültücü davranışı ses çıkarmadan dinlemek.
- Wear.
- Put on.
- Slip on.
- Draw on.
- Dress.
- Slip.
- To wear.
- To have sth on.
- To put on.
- To slip on.
- Get into.
- Get on.
- Robe.
giyme
- Giymek işi.
- Dressing, wearing, vesting.
giymemek
- (neg. form of giymek) leave off.