tıkanış ne demek?
- Tıkanmak eylemi ya da biçimi.
tıkanık
- Tıkanmış olan
- Konuşmama durumu
- Stopped up.
- Chokeed.
- Congested.
- Choked.
- Stopped.
- Obstructed.
- Clogged.
- Stuffed.
tıkanıklık
- Tıkanık olma, iyi işleyememe durumu.
- Soluğun kesilir gibi olması.
- Being choked up.
- Stoppage.
- Blockage.
- Deadlock.
- Bottleneck.
- Hold-up.
- Tie-up.
- Congestion.