sualtı gözlem borusu ne demek?
- Water glass.
water
- Su
- Deniz, göl, nehir
- Su birikintisi
- Gölek, gölcük, gölet
- Elmasın parlaklık ve şeffaflığı
- Hare, kumaşın şanjanı
- Mükemmellik, kalite
- Karşılığı olmadan ilâve olunan sermaye
- Hafifletmek
- Sulamak
sualtı
- Deniz, göl gibi suların yüzeyinin altında kalan bölüm.
- Underwater, subaqua, submerged, submersed.
sualtı akımı var mı
- Are there underwater currents.
gözlem
- Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede
- İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede.
- Bir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat.
- Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi.
- Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem.
- Bir olayın veya olgunun niteliklerini açıklamak amacıyla, her türlü belirtinin planlı bir biçimde izlenmesi.
- Bkz. observasyon, müşahade, rasat
- Doğa olaylarının işleyiş yasalarını bulmak amacıyla yapılan bilimsel araştırmaların ilk basamağı; olayların oluşum ve yürüyüşünü kimi gereçler yardımıyla izleme ve izlenimleri saptama.
- Olayların, belirlenen sırada, düzenli, amaçlı olarak incelenmesi.
- müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime
boru
- Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
- Borazan
- Kullanım yerine göre çapı değişebilen genellikle camdan yapılmış içinde üşekler bulunan, havası alınmış ya da amaca uygun uçunlarla doldurulmuş yuvak biçimli kapalı gereç. Temel parçacıkları algılayan Geigerborulanndan televizyon görüntüborusuna ve eksicikborularına değin değişik kullanım yerleri vardır.
- Pipe.
- Trumpet.
- Horn.
- Clarion.
- Conduit.
- Drain.
- Duct.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sualtısualtı akımı var mısualtı akıntısısualtı araştırmacısısualtı bitkilerisualtı bombasısualtı flaşısualtı fotoğrafçılığısualtı gözlüğüsualtı hekimliğisualsual açmaksual etmeksual muhtevasısual soran kimsegözlemgözlem açısıgözlem ağırlığıgözlem araçlarıgözlem araştırmalarıgözlem aygıtıgözlem birimigözlem birimlerinin tanımlanmasıgözlem değerigözlem dosyasıgözlegözle alıntıgözle görülebilirgözle görülürgözle görülür biçimde