gözlem ne demek?
- Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede
Onun romanları düş gücüne değil, gözlem gücüne dayanır.
S. Birsel - İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede.
- Bir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat.
- Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi.
- Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem.
- Bir olayın veya olgunun niteliklerini açıklamak amacıyla, her türlü belirtinin planlı bir biçimde izlenmesi.
- Doğa olaylarının işleyiş yasalarını bulmak amacıyla yapılan bilimsel araştırmaların ilk basamağı; olayların oluşum ve yürüyüşünü kimi gereçler yardımıyla izleme ve izlenimleri saptama.
- Olayların, belirlenen sırada, düzenli, amaçlı olarak incelenmesi.
- müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime
- İzleme ve inceleme sonucu elde edilen ölçü, puan ya da derece biçimindeki değerlere verilen ad.
- Bir kimsenin ya da bir kümenin etkinliğini belli bir süregözlemek ve bu süre içinde ortaya çıkan davranışları bir yere yazmak işlemi.
- Bir olayı, bir gerçeği ya da bir nesneyi iyi anlamak için bu olay, gerçek ya da nesnenin türlü belirti ve koşullarını izleme ve inceleme işi.
- Bkz. observasyon, müşahade, rasat
- Investigation.
- Remark.
- Sight.
- Observation.
gözlem açısı
- Angle of observation.
gözlem ağırlığı
- Gözlem koşullarının iyilik derecesini belirtmek üzere saymaca olarak verilmiş sayılar ; en iyi koşula en büyük sayı verilir.
- Weight of an observation.
- Poids de l'observation