suçlu ne demek?
- Suç işlemiş, suçu olan (kimse)
Suçluların ani, delice hareketleri gizli kalabilirdi.
A. Gündüz - Elde edilen kanıtlara göre, ceza türesi yönünden, hakkında kovuşturma yapılması gereken kişi.
- Kabahatli, mücrim
- Guilty.
- Culpable.
- Delinquent.
- Offender.
- Criminal.
- Culprit.
- Convict.
- Evil-doer.
- Felon.
- Malefactor.
- Misdemeanant.
- Transgressor.
- Villain.
- Criminal person.
- Criminal offender.
- Actor, perpetrator.
- Auteur
suçlu aramadan ödeme yapan sigorta
- No fault insurance.
suçlu bulma
- Conviction.