stuffy nose ne demek?
- Tıkalı burun
tıkalı
- Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış.
- Stopped.
- Clogged.
- Locked.
- Choked.
- Stoppled.
- Corked.
- Stagnant.
- Plugged.
- Blocked.
stuffy
- Tıkanmış
- Bunaltıcı, sıkıcı
- Alıngan, dargın, küs
- Mutaassıp, tutucu
- Kendini beğenmiş, kibirli
- Havasız, havası bozuk, kapalı
- Tıkalı (burun)
- Küf kokulu
- Boğucu, basık
stuff
- Tıkınmak, tıka basa yemek
- Tıkamak
- Sürmek
- Madde
- Asıl, esas
- Tıkmak, tıkıştırmak
- Doldurmak, içini doldurmak
nose
- Burun
- Koklamak, koku almak, koklayarak bulmak, burnunu sürmek, genizden çıkarmak (ses), dikkatle ve yavaşça sürmek (araba)
- Koklama hissi
- Burun gibi çıkıntılı yer veya şey
- Uçağın ön kısmı, burun
- Pruva
- Kokusunu almak
- Koklamak
- Burun ile dokunmak veya burnu sürmek
- Başkasının işine burnunu sokmak