stoppage in transit ne demek?
- Transit sırasında durdurma
- Yükü durdurma hakkı
transit
- Bir yerden, dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçme
- Millî topraklardan geçiş sırasında, hiç durmadan geçen mallar için gümrüksüz geçme.
- Bir katarın, bir gardaki art arda gelen yol bölgelerinden durmadan geçmesi.
- Doğrudan geçiş
- Bk. düzgeçiş
- Transit.
- The act of passing; passage through or over.
- The act or process of causing to pass; conveyance; as, the transit of goods through a country.
- Line or route of passage or conveyance; as, the Nicaragua transit.
- The passage of a heavenly body over the meridian of a place, or through the field of a telescope.
stoppage
- Kesme, kesinti
- İşi durdurma, tatil
- Kabız, peklik
- Tıkama, tıkanma, tıkanıklık
- Durma, durdurma
- Maaşa haciz koyma
- Stopaj
- Alıkoyma
stoppage at source
- Kaynakta tevkif
- Stopaj, vergilerin kaynağında kesilmesi
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
transit
- Bir yerden, dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçme
- Millî topraklardan geçiş sırasında, hiç durmadan geçen mallar için gümrüksüz geçme.
- Bir katarın, bir gardaki art arda gelen yol bölgelerinden durmadan geçmesi.
- Doğrudan geçiş
- Bk. düzgeçiş
- Transit.
- The act of passing; passage through or over.
- The act or process of causing to pass; conveyance; as, the transit of goods through a country.
- Line or route of passage or conveyance; as, the Nicaragua transit.
- The passage of a heavenly body over the meridian of a place, or through the field of a telescope.