start doing ne demek?
- El atmak
el
- Batı Samileri'nin en önemli totemi
- Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
- Sahiplik, mülkiyet.
- Kez, defa.
- İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
- Yönetim, baskı, etki.
- Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
- Aracı, vasıta.
- Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
- Ülke, yurt, il
start a car
- Motoru çalıştırmak.
start a fire
- Yangın çıkarmak: Do you think an arsonist started this fire? Sence bu yangını bir kundakçı mı çıkardı? in -i yakmak; ateş yakmak: They´ve started a fire in the fireplace. şömineyi yaktılar. Let´s start a fire. Ateş yakalım. "
doing
- Meydana getirme
- Zımbırtı
- Yapma
- İş, faaliyet, şey