sponge on sb ne demek?
- Otlamak
otlamak
- Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak
- Meşgul olmak
- Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek.
- Hlk. uzun süredir hiçbir ilerleme veya değişim gösterememek: Tek suçu, kendini yeni devre uyduramayışı, bıraktığım yerde otluyormuş, ne bileyim. -E. Işınsu.
- To graze.
- To pasture.
- To sponge.
- To freeload.
- Feed.
- Grass.
sponge on smb
- Parasını yemek, sırtından geçinmek
sponge on smb.
- Parasını yemek, sırtından geçinmek
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
sb
- Bk. sanal bellek
- Bk. saniye başına ikil
- (also: Sb) antimony, metalloid element, element which is both metallic and nonmetallic.
- Antimon.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sponge on smbsponge on smb.sponge onsponge outsponge bagsponge bathsponge cakesponge clothsponge diverspongesponge downsponge filtersponge fishermansponge fishingspondaicspondaic icalspondeespondilspondilaljionon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak