otlamak ne demek?
- Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak
Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor.
H. R. Gürpınar - Meşgul olmak
Liseyi bitirmiş, üniversiteye gitmiş, birkaç sene otlamış orada, çakmış.
A. İlhan - Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek.
- Hlk. uzun süredir hiçbir ilerleme veya değişim gösterememek: Tek suçu, kendini yeni devre uyduramayışı, bıraktığım yerde otluyormuş, ne bileyim. -E. Işınsu.
To graze.
To pasture.
To sponge.
To freeload.
Feed.
Grass.
Mooch.
Pick.
Scrounge.
Sponge on sb.
otlama
- Otlamak işi.
Grazing, browsing.
otlamamak
(neg. form of otlamak) be out at grass, graze, grass, browse, feed, pasture, crop.