speaking acquaintance ne demek?
- Tanıdık
tanıdık
- Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
- Daha önceden bilinen, görülen, aşina
Familiar.
Friend at court.
Acquaintance.
Contact.
Friend.
Contact man.
Speaking acquaintance.
speaking
- Konuşma
- Hitabetme kabiliyeti olan
- Söz söyleyen
- Konuşacak gibi, canlı
- Konuşma, söyleme
- Ezberden nutuk söyleme
- Hitap
speaking clock
- Saat servisi (telefon)
acquaintance
- Ahbaplık
- Tanışma, tanıma
- Tanıdık, bildik
- İyi bilme
- Haber, bilgi, malumat
- Aşinalık