son kalıtçı ne demek?
- Nâmzed mîrâsçı (karş. ön kalıtçı). ~ atama : fevka'l-âde ikame.
son kalıntı
- Sayışımdan sonra görünen kalıntı.
- Balance.
- Solde, reliquat
son
- Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
- En arkada bulunan.
- Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
- Uç, sınır.
- Olanca
- Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
- Olum.
- Etene.
- Etene.
- Bk. eş
kalıtçı
- Bir kalıttan yasalar gereğince yararlanan kimse, mirasçı, vâris, muris.
- Mîrâsçı (bk. atanmış ~, ön ~, son ~, yasal).
- Heir.
- Inheritor.