sollayıp yolunu almak ne demek?
- Cut in.
cut
- Kesmek
- Devam etmemek
- Ortadan kaybolmak
- Sulandırmak, seyreltmek
- Diş çıkarmak, dişi çıkmak
- Kesişmek
- Bk. kesme
- Biçmek
- Makasla kesmek, budamak; kırpmak.
- Kesilmiş, kesik, biçilmiş
sollayış
- Sollama işi veya biçimi.
sollama
- Sollamak işi.
- [sollamar] scorch, burn slightly.
yolunu
- Uğruna.
- Road, route, track, path, angle, approach, avenue, channel, cutting, expedient, gateway, handle, itinerary, journey, meatus, tack, outlet, thoroughfare, trail, via, walk, way, wise.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
- Take.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sollayışsollamasollama şeridisollamaksollamak amacıyla şerit değiştirmeksollamamakyolunuyolunu açık etmekyolunu beklemekyolunu bilmekyolunu bulmakyolunu değiştirmekyolunu el yordamıyle bulmakyolunu gözlemekyolunu kaybetmekyolunu kaybetmişyolun açık olsunyolun kapanmasıyolun karşı tarafınayolun karşısındayolun ortasından giden sürücü