soğuma ne demek?
- Soğumak işi.
Tencereyi soğuması için kenara almış, buzlu camdan pembe kâseleri hazırlamış ve sabırsızlıkla kocasını beklemeye koyulmuştu.
Elif Şafak - Bir maddenin sıcaklığının kendiliğinden düşmesi.
- Isıl işlemle, yüksek bir sıcaklıktan ısı yitirerek düşük bir sıcaklığa inme olayı.
Alienation.
Chilling.
Cooling.
Refroidissement
soğumak
- Isısını hızla veya yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmek
- Birine veya bir şeye duyulan istek, sevgi ve ilgi kalmamak
Cool down.
Become cold.
Become estranged.
Grow away from.
Chill.
Cool.
To become cold.
To get cold.
soğuma çatlağı
- Yüksek sıcaklıktan soğuma sırasında oluşan çatlak.
Cooling crack.
soğuma eğrisi
Cooling curve.