soğukluk ne demek?
- Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet
Yatağımın içinde bu takır takır tahtaların soğukluğunu, sertliğini duyar gibi olurdum.
A. Ş. Hisar - Yemeğin sonunda yenen meyve, hoşaf, komposto vb. şeyler.
- Hamamlarda yıkanılan yerle giyinilen yer arasındaki az ısıtılan yer
Öğle namazını hamamın soğukluğunda kıldı.
H. R. Gürpınar - Soğuk, sevimsiz ve ilgisiz davranış, ilgisizlik
Delikanlı, soğukluğu iliklere işleyen soğuk bir sesle, evet efendim, dedi.
M. Ş. Esendal - Sevimsiz olma durumu, antipati.
- Kırgınlığa, dargınlığa yol açabilen sevgi azalması.
- Cinsel istek duymama durumu.
- Hamamlarda yıkanılan yer ile giyinilen arasındaki bölüm.
Chill.
Distance.
Frigidity.
Cold.
Coldness.
Cooling room.
Cold dessert.
Fruit.
Cold sweet.
Compote.
Chilliness.
soğukluk getirmek
Cast a chill upon, give the chills.
soğukla tedavi
Cryotherapy