slim evidence ne demek?
- Bahane
bahane
- Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep
- Vesile. Sebeb.
- Excuse.
- Cover.
- Pretext.
- Allegation.
- Blind.
- Cavil.
- Cloak.
- Cop-out.
slim
- Zayıflatmak, zayıflamak, incelmek, kilo vermek, rejimle zayıflamak, rejim yapmak
- (-mer, -mest) ince, uzun yapılı
- Zayıf
- Yetersiz, cüzi
- (-med, -ming) incelmek, inceltmek
slim cigarette
- Ince sigara
evidence
- Kanıt
- Kanıtlamak, ispatlamak
- Delil, şehadet, ispat, tanıt
- Vuzuh, açıklık, aydınlık
- Şahit, tanık
- Belirtmek, açıklamak, göstermek
- Tasrih etmek, tavzih etmek
- İspat etmek