slap in the face ne demek?
- Şamar, tokat, hakaret
slap
- Büyük yassı parça.
- Bas gitarda, genellikle çekiçleme, salma ve kaydırma eşliğinde icra edilen, telleri tınlatan elin baş parmak ekleminin yanıyla bir tele hızlıca vurulması ve çoğunlukla bu hareketin ardından patlatma uygulanması yöntemi.
- Blow, esp.
- One given with the open hand, or with something broad.
- With a sudden and violent blow; hence, quickly; instantly; directly.
- To strike with the open hand, or with something broad.
- Blow from a flat object hit with something flat, like a paddle or the open hand; 'The impatient teacher slapped the student'; 'a gunshot slapped him on the forehead'.
- Blow from a flat object.
- The act of smacking something; a blow delivered with an open hand.
- Hit with something flat, like a paddle or the open hand; 'The impatient teacher slapped the student'; 'a gunshot slapped him on the forehead'.
slap bang
- Birden, aniden, hızla, pat diye, tam olarak, tam
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)