shoulder girdle ne demek?
- Omuz kemeri
omuz
- Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm
- Duyarlıkölçümü eğrisinin üstte sağa doğru kırılan; ışıklamadaki artışın yoğunlukta aynı ölçüde artışa yol açmadığı, dolayısıyla negatif gereçlerde konunun tüm özelliklerini yansıtmayan, düşük ışıklama bölgesinin yer aldığı bölümü.
- Ön kolların bağlı olduğuomuz kemerinin bulunduğu bölge.
- Hlk. Sığır gövde etinde, bez ile mehle arasındaki kaslardan yapılan, fırın küreği şeklinde, 2.0-2.5 kg ağırlığındaki pastırmalık et parçası veya bu parçadan yapılan pastırma.
- Scapular.
- Humeral.
- Projection.
- Shoulder.
- Schulter
- Épaule (de la courbe)
shoulder a person out of his way
- Yolunda gidene omuz atmak, kenara itmek
shoulder a task
- Bir görev omuzlanmak, bir görev almak
girdle
- Kuşak, kemer
- Korse, kuşak gibi saran herhangi bir şey
- Ağacın üzerinde kuşak şeklinde kabuğu soyarak yapılan halka
- Yüzük kaşı
- Kuşatmak, kuşakla sarmak
- Kabuğunu soyarak ağacı kurutmak.
- Kuşak ile sarmak, kuşatmak, çevrelemek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
shoulder a person out of his wayshoulder a taskshoulder armshoulder armsshoulder badgeshouldershoulder bagshoulder beltshoulder bladeshoulder boneshouldshould i go straightshould i return the car with a full tankshould notshould not be mentionedgirdlegirdle viewgirdledgirdlergirdgird atgird at smbgird at smb.gird o.s. forgirgir cattleGir sığırıgir tuşugirafa