set a good example ne demek?
- Örnek oluşturmak, ibret olmak, ders olmak
set
- (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
- Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
- Kurmak
- Takım
- Belirlenmiş.
- Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
- Oturtmak.
- Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.
set a broken bone
- Kırık bir kemiği uygun yerine yerleştirmek
- Kırık bir kemiği yerine yerleştirmek
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
good
- (better, best) iyi, güzel, hoş
- Uygun, münasip, yerinde
- Faydalı
- Doğru
- Hayır sahibi, kerim, cömert
- Uslu, itaatli
- Dini bütün
- Muteber
- Şerefli
- Sağlam, mükemmel, dolgun
Türetilmiş Kelimeler (bis)
setset a broken boneset a clockset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetset a persons mind at restsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdreaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık