good ne demek?
- (better, best) iyi, güzel, hoş
- Uygun, münasip, yerinde
- Faydalı
- Doğru
- Hayır sahibi, kerim, cömert
- Uslu, itaatli
- Dini bütün
- Muteber
- Şerefli
- Sağlam, mükemmel, dolgun
- Çok, büyük
- Hünerli
- Güvenilir
- Hayırlı
- Bozulmamış
- Sıhhatli
- Salâh, iyilik, doğruluk
- Iyi ve hayırlı şey
- Fayda
- Menfaat, yarar
- The ile iyi insanlar
- Ünlem, bazen very ile pekalâ
- Hayır
- Peki!
good afternoon
- Tünaydın
good afternoongood evening
- Tünaydın