sert bir dille eleştirmek ne demek?
- Wade in, wade into, flay.
sert
- Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı.
- Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen
- Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı.
- Güçlü kuvvetli
- Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı.
- Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan
- Gönül kırıcı, katı, ters
- Hırçın, öfkeli, hiddetli, gönül kırıcı
- Aşağı getirmek.
- Sertlik özelliği gösteren.
sert adım sesi
- Clump.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sertsert adım sesisert ağaçsert akorsert amirsert anotlamasert asinimsert asitsert bakansert bakışserser çavuşser esvabıser gulam ı bakıser hafiyebirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase