sebat etmek ne demek?
- Sözünden veya kararından dönmemek, bir işi sonuna kadar götürmek, direşmek
Fakat şu var ki çocuklar arzularında sebat göstermiyorlar.
H. E. Adıvar - To hold fast to one's purpose.
- To show resolution.
- To persevere.
- Hang in.
- Persist.
- Stand.
- Stand one's ground.
- Stand to.
sebat eden
- Persevering.
sebat
- Sözünden veya kararlarından dönmeme, bir işi sonuna değin sürdürme, direşme.
- Yerinde durma, kımıldamama.
- Sözünden, kararından vazgeçmeme.
- (bkz. sabit)
- Yerinden oynamamak, dayanmak. Kararlı olmak.
- The eleventh month of the ancient Hebrew year, approximately corresponding with February.
- Perseverance.
- Constancy.
- Permanency.
- Fastness.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.