scent spring in the air ne demek?
- Havada bahar kokusu hissetmek, baharın geldiğini hissetmek
scent
- Kokusunu almak, sezmek
- Güzel koku saçmak
- Koku ile doldurmak
- Koklayarak izini aramak
- Koku, rayiha
- Güzel koku, esans
- Iz kokusu
- Koklama duyusu.
- Kokusunu almak, sezmek, iz sürmek, koku yaymak
scent a handkerchief
- Mendile koku sürmek, bir mendilin içerisine koku yerleştirmek
spring
- Sökmek (şafak)
- Pat diye söylemek
- Hareketli köprüye sahip gitarlarda, esnekliğiyle köprünün iki yönlü hareket ettirilmesini sağlamak amacıyla köprü yuvası içerisine yerleştirilen ve sayısı köprü sertliği ile doğru orantılı, bir ucu pençeye diğeri bloğa tutturulmuş metal nesne.
- Bahar, ilkbahar
- Yay, zemberek
- Sıçramak, fırlamak, yay gibi fırlamak, birden çıkmak, yaylanmak, çarpmak
- Başlangıç
- Pınar; memba, kaynak
- Yaylanma
- Atlama, fırlama veya sıçrama gücü veya yeteneği
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
scentscent a handkerchiefscent bagscent bottlescent dangerscent glandscent glandsscent outscentedscentednessscenarioscenaristscendscenescene designerspringspring a leakspring anchor blockspring baharspring balancespring bedspring boardspring bocspring bokspring bowssprigspriggedspriggysprightlinesssprightly