saz kaya balığı ne demek?
- Liman kaya balığı.
- Zosterisessor ophiocephalus
liman
- Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak
- Kıyıda, doğal olarak ya da mendirek ve dalgakıranlarla fırtınalara karşı korunmuş yer ve böyle yerlerde deniz ulaştırmacılığının giriş ve çıkış kapısı olarak gelişmiş kent.
- Gemilerin yolcu indirip-bindirme, yükleme-boşaltma, bağlama ve beklemelerine elverişli yeterli su derinliğine sahip, teknik ve sosyal altyapı tesisleri, yönetim, destek, bakım-onarım ve depolama birimleri bulunan doğal veya yapay olarak rüzg
- Long narrow lagoon near the mouth of a river.
- Harbor.
- Port.
- Seaport.
- Haven.
- Anchorage.
- The deposit of slime at the mouth of a river; slime.
saz
- Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
- Bu kamıştan yapılmış.
- Her tür müzik aracı, çalgı.
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
- Birden çok çalgının bulunduğu takım.
- Çalgılı eğlence yeri.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Mesela: Evham-saz $ : Evham veren.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşi (Osmanlıca'da yazılışı: saz (-))
- Instrument.
saz ardıcı
- Bk. saz bülbülü
kaya
- Büyük ve sert taş kütlesi
- Kayaç.
- Kayalık sarp dağ.
- Büyük ve sert taş kütlesi.
- Rock cliff.
- Rock precipice.
- Palisade.
- Rock.