liman ne demek?
- Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak
On beş gün sonra, geldiği gibi büyük törenle limanımızdan ayrıldı.
H. Taner - Kıyıda, doğal olarak ya da mendirek ve dalgakıranlarla fırtınalara karşı korunmuş yer ve böyle yerlerde deniz ulaştırmacılığının giriş ve çıkış kapısı olarak gelişmiş kent.
- Gemilerin yolcu indirip-bindirme, yükleme-boşaltma, bağlama ve beklemelerine elverişli yeterli su derinliğine sahip, teknik ve sosyal altyapı tesisleri, yönetim, destek, bakım-onarım ve depolama birimleri bulunan doğal veya yapay olarak rüzg
- Long narrow lagoon near the mouth of a river.
- Harbor.
- Port.
- Seaport.
- Haven.
- Anchorage.
- The deposit of slime at the mouth of a river; slime.
- Wharfage.
- Harbour.
- Port
liman ağzı
- Roads, roadstead.
liman başkanı
- Harbor master.